Artık mezarlıklara farklı bir açıdan bakabilirsiniz...
BİR SOKAĞIN SONUNDA Bir sokak mı? Ağaç yok mu? Kimse yok mu? Sadece bir bahar esintisinin nefesi ve Memur Floyd'un tekerlekli sandalyesinin tekerleğinin neden olduğu kırmızı çakıl taşlarının çıtırtısı. Bu orta yaşlı adam için tek bir takıntı mı? Sokağın sonuna ulaşmak. İşte orada, bu kırmızı şeridin ortasında, bir anılar mekânının, bir mezarlığın merkez çizgisinde tek başına. Böyle bir yere gitmenin bile insanda belli bir merak uyandırdığını hiç fark ettiniz mi? Mezarlara, isimlere, tarihlere, hatta fotoğraflara bakarsınız ve kendinizi bu yabancıların hayatlarını hayal ederken bulursunuz. Memur Floyd'un gözünden bu ailenin ve aynı zamanda bu sokağın kenarında yatan her bir insanın hikâyesini takip ediyoruz. Her ailenin anlatacak bir hikâyesi, geride bırakacak bir anısı vardır. Piramitlerin sırları vardır, mezarlıklarımızın da ortaya çıkaracağı hayatlar. Yani birkaç olası seri mi var? Aile sırlarıyla yüzleşmek bazen zordur. Sonunda Ajan Floyd Le Bout de l'Allée'ye ulaşır ve son mezarın önünde durur. Bu küçük Francis'in mezarıdır ve onun hikâyesi muhtemelen en dokunaklı olanıdır. >>Konsepti sonuca ulaştıracak doğru kişileri arıyorum<<
Okuyun